Serdivan Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Serdivan Mutlu Sonlu Masöz

“Aklım çalıştır,” diye homurdandı Cinder ve Thorne’un yanından geçerek koridora yöneldi. Yumruklarını beline dayayarak, öteki kapalı kapıyı süzdü. Burası da bir başka yatak odası olmalıydı. Ev terk edilmişti. Ne Michelle Benoit ne de torunu yakınlardaydı. Ona istediği cevaplan verecek kimse yoktu. “Kimlik çipi üstünde Serdivan Mutlu Sonlu Masöz olmayan birini iyi mi bulabiliriz ki?” dedi Thorne. “Bulamayız,” dedi Cinder. “Çipin çıkarılmasının amacı da bu zaten.” “Komşulara sorabiliriz. Belki bildikleri bir şeyler vardır.” Cinder bir inilti sesi çıkardı. “Başka kimseyle mevzuşacak değiliz. Hâlâ kaçak birer suçlu olduğumuzu unuttun herhalde?”

Cinder devamlı değişen fotoğraflara baktı. Bir tanesinde Michelle Benoit ve kızıl saçlı genç bir kız, gururlu bir tavırla, yeni ekilmiş bir sebze bahçesinde çalışıyorlardı.” “Haydi,” dedi Cinder, sanki toprakla çalışan kendisiymiş şeklinde ellerini silkeleyerek. “Rampion kimsenin dikkatini çekmeden önce buradan uzaklaşalım.” Basamakları inerken, parkeler ayaklarının altında tok bir sesle inledi ve Cinder zemin katına ulaştı. Ön kapı ardına kadar açıldı. Cinder olduğu yerde donakaldı. Önünde, bal sarısı saçlarıyla, oldukca güzel bir kız duruyordu.

Serdivan Mutlu Sonlu Masöz

Kızın gözleri önce şaşkınlıkla, sonrasında tanımayla genişledi. Bakışları Cinder’ın sayborg eline indi ve yüzündeki tüm kan ansızın çekildi. “Bonjour hanımefendi,” dedi Thorne. Kız Thorne’a baktı. Sonrasında gözleri devrildi ve pat diye yere yığıldı. Thorne’a baktı. Ama Thorne, sadece omuz silkmekle yetindi. Cinder gözlerini bayılan kıza geri çevirdi. Kızın başı, derhal girişteki masanın altında, acayip bir açıyla duruyordu ve ayakları kapı eğişine doğru uzanmıştı. “Michelle Benoit’nın torunu bu kız mı?” diye sordu Cinder. Retina tarayıcısı kızın yüz hatlarını veri tabanındaki bilgilerle eşleştirip herhangi bir sonuç alamamıştı.

Kız Scarlet Benoit olsaydı, eşleştirme kesinlikle pozitif neticelanırdı. “her neyse, boş ver,” dedi Cinder ve kızın hareketsiz bedenine doğru yaklaştı. Masayı bir kenara ittirdiğinde, kızın başı bir pat sesiyle yere indi. Cinder kızın üstünden uzandı ve kapıdan dışarıya göz gezdirdi. Kapının önünde, eski bir hava aracı duruyordu. Ne yapıyorsun?” diye sordu Thorne. Bakıyorum.” Cinder arkasına döndüğünde Thorne’u merdivenlerin başlangıcında durmuş, kızı hafifçe bir merakla süzerken buldu. “Kız sadece benzer biçimde görünüyor.” Thorne hınzırca sırttı. “Onu da yanımızda götürmeliyiz.” Cinder ona dik bir bakış attı. “Çıldırdın mı sen?” “Aşktan çılgına döndüm. Çok çarpıcı bir kız.” Sen aptalın tekisin. Onu oturma odasına taşımama yardım et.”